veda
Peygamber Efendimizin
|
Allah'a hamd-ü senâ ederiz. O'na döneriz. Nefislerimizin fenalıklarından ve kötü amellerimizden O'na sığınırız. Allah'ın hidâyet ettiğini, kimse doğru yoldan çıkaramaz. Allah'ın şaşırttığını kimse yola koyamaz.
Şehâdet ederim ki Tanrı yoktur, sadece Allah vardır! Bir'dir, eşi ve benzeri yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed, O'nun kulu ve Rasûlüdür.
Ey Allah'ın kulları !..
Allah'tan korkmanızı ve O'na itaat etmenizi vasiyet ederim.
Ey İnsanlar!...
Sözlerimi iyi dinleyiniz... Çünkü bu seneden bonra bir daha sizinle burada tekrar buluşup buluşamayacağımı bilmiyorum..
Ey İnsanlar!..
Bugünün ne günü olduğunu biliyor musunuz? Burası, Belde-i Haram'dır.(Mekke'dir) Bugününüz nasıl mukaddes bir gün, bu ayınız nasıl mukaddes bir ay, bu şehriniz nasıl mukaddes bir şehir ise, biliniz ki canılarınız, mallarınız, ırzlarınız da; bu mukaddes gün, bu mukaddes ay, bu mukaddes şehir gibi yek diğerinize karşı mukaddestir. Bunlara tecavüz haramdır.
Ey Ashabım!...
Yarın Rabbinize
kavuşacaksınız ve bugünki her hâl ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız.
Sakın benden sonra eski dalâletlere (sapıklıklara) dönüp de
birbirinizin boynunu vurmayınız!
Ashabım ! ...
Eskiden câhiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır.
Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Rabia'nin kan davasıdır.
Ashabım! ...
Her türlü riba (tefecilik) kaldırılmıştır İlk kaldırdığım riba, Abdulmuttalib'in oğlu Abbas'ın ettiği ikrazlardır(borç vermelerdir) Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Eski câhiliyet devrinden kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. Borçlular, alacaklılara yalnız aldıkları parayı ödeyeceklerdir.
Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız...
Ashabım!.
Kimin yanında bir emanet varsa, onu sahibine versin. Hediyeler, hediye ile karşılanır. Başkalarına kefil olan, kefaletin sorumluluğunu üstüne alır.
Ey İnsanlar!
Bugün şeytan
sizin topraklarınızda yeniden nüfuz ve saltanat kurmak gücünü ebedî sûrette
kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde
ona uyarsanız, onu sevindirmiş olursunuz.
Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!
Ey insanlar ! ...
Kadınların
haklarına riayet ediniz. Bu hususta Allah'tan korkunuz. Siz kadınları, Allah
emaneti olarak aldınız;
onları Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde
haklarınız olduğu gibi,
onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız;
onların aile şerefini , sizin hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir.
Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları
uyarıp, sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşrû bir
şekilde hertürlü yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını sağlamanızdır. Onlar sizin
haklarınıza riayet etsinler...Siz de onlara nezâketle muamele edin.
Bir kadının kocasının izni olmadıkça onun malından bir şeyi başkasına vermesi, helâl olmaz.
Kölelerinize gelince... Onlara da yediğinizden yedirmeğe, giydiğinizden giydirmeğe çalışın.
Affedemeyeceğiniz bir hata işlerlerse kendilerine izin verin. Fakat asla eziyet etmeyin. Çünkü onlar da Allah'ın kuludur.
Ey müminler!..
Sözümü iyi dinleyin, iyi anlayın...
Muhakkak ki
Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Adem'in çocuklarısınız... Adem ise
topraktandır.
Hiç kimsenin başkaları üzerinde üstünlüğü yoktur.
Şeref ve üstünlük, ancak fazilet iledir.
Müslüman müslümanın kardeşidir.
Bütün müslümanlar kardeştir, eşit hakka mâliktir.
Din kardeşinize ait olan herhangi birşeye, bir hakka tecavüz etmek, gönül rızası ile olmadıkça, başkası için helâl olmaz.
Haksızlık yapmayın...Haksızlığa da boyun eğmeyin.
Ahâlinin haklarını gasp etmeyin.
Sakın benden sonra kâfirlerin yaptığı gibi birbirinizle boğuşmayın..
Ey Müminler!
Size bir emanet bırakıyorum..Siz ona sıkı sarıldıkça, yolunuzu şaşırmazsınız. O emanet de Allah'ın kitabı Kur'ân 'dır!.
Ey Ashabım!
Nefsinize zulmetmeyin...Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.
Ey İnsanlar!
Allah , herkese düşen miras hakkını Kur'ân 'da bildirmiştir. Mirasçılar için ayrıca vasiyetnâme yapmaya hâcet yoktur.
Ey İnsanlar!
Her câni kendi suçunundan kendisi sorumludur. Hiçbir câninin işlediği suçun cezasını evlâdı çekmez. Hiç bir evlâdın suçundan da babası sorumlu tutulamaz.
Ey İnsanlar!
Mutemâdiyen dönmekte olan zaman, Allah'ın gökleri, yerleri yarattığı günki vaziyete dönmüştür..
Bir yıl, ay ölçüsüyle 12 aydır.Bunlardan dördü, haram aylardır. Bunlardan üçü, arka arkaya Zilka'de, Zilhicce, Muharrem'dir. Dördüncüsü Receb'tir, ki Cümade-l âhire ile Şaban arasındadır. Bu sene haram aylar eskilerine geldi. Hac mevsimi yine Zilhicce'nin onuncu gününe rastladı.
Ey İnsanlar!
Allah'a kulluk edin.
Beş vakit namazınızı kılın.Ramazan orucunu tutun.
Emirlerime itaat edin. O takdirde Rabbinizin Cennetine girersiniz.
Ey İnsanlar!
Aşırı gitmekten sakınınız. Sizden öncekilerin mahvolmalarının sebebi, dinde ifratta olmaları idi. Hac usûllerini benden öğrenin. Muhakkak olarak bilmiyorum, belki bu seneden sonra bir daha haccedemem.
Bu nasihatlarımı burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin. Olabilir ki, kendisine bildirilenler, burada bulunanlardan daha iyi anlayarak bunları korumuş olurlar.
Ey insanlar!
Yarın beni sizden soracaklar.. Ne dersiniz?
Risâletimi tebliğ ettim mi? Görevimi yaptım mı?..
(Ashab bu soruya hep bir ağızdan "EVET!..Yemin ederiz ki tebliğ ettin. Bize nasihat ve tebligatta bulundun. Böylece şehâdet ederiz." der.
Vâdi artık bu sözlerle çalkalanmaktadır.
Allah Rasûlü parmağını havaya kaldırarak, üç kez;
"Şâhid ol Ya
Rabbi!"
"Şâhid ol Ya Rabbi!"
"Şâhid ol Ya Rabbi!"
Buyurur.